Schengen krizi: Almanya’dan AB ülkelerini kızdıran karar! Denetimler bugün başladı…

Düzensiz göç ile başa çıkabilmek için komşularıyla kara sınırlarında kontrolleri artırma kararı alan Almanya ile Avrupa Birliği arasında ipler gerildi.

Almanya Schengen bölgesindeki denetim kararının düzensiz göçün yanı sıra sınır ötesi suç şebekeleri ve terör örgütleri gibi dış tehditlerden koruma sağlayacağını öne sürüyor ancak bu ülkeler arasında insan ve mal giriş çıkışlarının artık kontrollere tabi tutulması anlamına geldiği için komşuları bu durumdan memnun değil.

Berlin hükümeti, geçen hafta Avusturya, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve İsviçre sınırlarında yürütülen kontrollerin Fransa, Lüksemburg, Belçika, Hollanda ve Danimarka’yı da kapsayacak şekilde genişletileceğini duyurdu. Bugün ülkeden gelen görüntülerde dokuz komşu ülkenin sınırlarında pasaport kontrolleri yapıldığı görüldü.

“SİYASİ AMAÇLI VE BÜYÜK OLASILIKLA ETKİSİZ OLACAK”

Bakanlık, ayrıca internet sitesinde kontrollere ilişkin soru kataloğu yayımladı. Buna göre, seyahat edenlerden ve işe gidip gelenlerden kimlik kartı veya pasaport gibi belgeleri yanlarında bulundurmaları isteniyor.

Şengen Bölgesi’ndeki kontrollerin AB Komisyonuna bildirilmesi gerekiyor. Almanya, bunu 15 Mart 2025’e kadar olan dönem için yaptı.

Almanya, bugüne kadar gerçekleştirdiği sınır kontrollerinde 30 bin kişinin ülkeye girişine izin vermedi ve sınırlarda 1300’den fazla kaçakçı yakalandı.

Ülkenin İçişleri Bakanı Nancy Faeser, sınır kontrollerinin göçü azaltacağını ve ülkeyi tehdit eden akut tehlikelere karşı koruma sağlayacağını öne sürüyor ancak eleştirmenler, bunun siyasi amaçlı olduğunu ve büyük olasılıkla etkisiz olacağını düşünüyor.

POLONYA’DAN TEPKİ: KABUL EDİLEMEZ

Schengen bölgesinde İrlanda ve Güney Kıbrıs dışında tüm AB ülkeleri ile İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve İsviçre yer alıyor.

Schengen bölgesi üye ülkelere sınır kontrolleri olmaksızın serbest dolaşım imkânı sağlıyor ve kritik bir ekonomik ayrıcalık olarak görülüyor. Polonya Başbakanı Donald Tusk, Almanya’nın kararını açıkça eleştiren ilk kişi oldu ve kararı “Kabul edilemez” olarak nitelendirdi.

Tusk’a göre bu karar Almanya’nın iç siyasetinden kaynaklanıyor ve Schengen anlaşmasının fiili olarak askıya alınmasına neden olabilir. Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ise Perşembe günü yaptığı açıklamada “Sınır kontrolleriyle Schengen anlaşmasından geçici muafiyetler mantığına geçmenin yanlış olacağını” söyledi.

Avusturya hükümeti de Almanya’nın sınırdan daha fazla insanı geri çevirmesi durumunda bu kişileri geri almayacaklarını duyurmuştu.

AB Komisyonu Sözcüsü Anitta Hipper, Şengen Bölgesi’nde AB üyesi ülkelerin iç sınır kontrollerini yalnızca istisnai durumlarda uygulayabileceğini, bu yönde karar alan Alman hükümetiyle temasta olduklarını ve Berlin yönetiminin bu kararı neden aldığının analiz edildiğini belirtti.

AŞIRI SAĞCI LİDERLER MEMNUN: HARİKA BİR FİKİR

Almanya’nın kararına tepkiler devam ederken sınır kontrolleri aşırı sağcı liderler tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. Hollanda Özgürlük Partisi’nden (PVV) Geert Wilders Berlin’in kararının “harika bir fikir” olduğunu söyledi. Macaristan Başbakanı Viktor Orbàn sosyal medya hesabından ‘Kulübe hoş geldiniz’ mesajı paylaşırken, Fransa’dan Marine Le Pen Fransa’nın benzer bir uygulamaya ne zaman geçeceğini sordu. 

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNCHR) Şubat 2024 tarihli raporuna göre Almanya, üç milyona yakın mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapıyor.

Rapora göre Almanya, Avrupa’da en fazla sığınmacı ve mülteci ağırlayan ülke. Dünya çapındaysa üçüncü sırada.